Tarım, Kadın, Sanat - 9. BÖLÜM – Mitolojik Yöremiz Samandağ

Bugünkü teknoloji ve doğa koşullarını da göz önünde bulundurduğumuzda, yeryüzünde insanın yaşamını sürdürmesinde, tarımsal üretimin ve kırsal hayatın sürekliliğinin sağlanmasında en önemli rolü kırsal bölgelerde yaşayan kadınlar oynamaktadır. Kadınların sahip oldukları üretim, yeniden üretim ve toplumsal ilişkiler ya da ailenin sosyalizasyonu olarak özetlenebilen roller, kadına toplum içinde çok büyük bir sorumluluk vermektedir. Tarımsal üretimden elde edilen yan ürünlerin işlenmesi de kadınların marifetiyle mümkün olmaktadır.

Muhteşem Anadolu atölye gezilerimizi bu güzel dönüştürücü kadınlarla yapıyoruz. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) kooperatiflere elini uzatıyor ve dokunuşlar fidana dönüşüyor. Bu defa Hatay Samandağ Kırsal Kalkınma Kooperatifi Kadınları ile çalıştık. Doyumsuz güzel anlar yaşandı. Kooperatif merkezi ve İpek atölyemizde çalıştık. Atölyeden çıkamadık. Kadınlar ipek kumaş ürün üretsin diye Samandağ Belediyesi harika bir ipek dokuma atölyesi yapmış.

Tarım, Kadın, Sanat - 9. BÖLÜM – Mitolojik Yöremiz Samandağ

İpek Atölyesi Samandağ

Tarım, Kadın, Sanat - 9. BÖLÜM – Mitolojik Yöremiz Samandağ

FAO Eğitim Programları Çerçevesinde, Samandağ Kırsal Kalkınma Kadın Kooperatifi İpek Atölyesi Ürün Geliştirme Tasarım Çalışmaları,  E.Civcir

Kooperatif üyeleri kadınları bu proje ile çeşitli alanlarda beceri kazanıyorlar ve gelir elde edebiliyorlar. Yörede bulunan ham maddeleri kullanarak, estetik tasarımlarla elde edilen ürünlerin satışından gelir kazanabilecekler. Kazanıyorlar da.  Genelde bu tür atölyeler de temel tasarım bilgileri öğrenilmeden açılmış. Çağdaş tasarım ve üretim yöntemlerini amaçlıyoruz.  Somut ve somut olmayan kültürel mirasın özgün kurallarını hatırlatıyoruz. Ürünlerin satılabilir tasarımlarla, gündelik hayatta kullanıma uygun hale gelmesini birlikte çalışıyoruz. Ürünlerin yerel pazarla sınırlı kalmaması için, kalitesi, çeşitliliği, tasarımı, sürdürülebilirliği gibi sorunları tartışıyoruz. Yenileniyorlar. Gözleri parlıyor yaratıcılıkları coşuyor. Yakında özel ürünler göreceğiz.

Renk, doku ve birçok güzelliklerle dolu Samandağ. Tıpkı bir mozaik güzelliğinde. Armoni var, düzen var, espri var, derinlik var, ölçü ve zarafet var insanında.  Neye dokunsanız bir değer.

Çok renkli ve çok bereketli… Dağları denizleri ile çok boyutlu ve zaman tünelinde yaşar gibiyiz. Atölyemiz çalışmaları dolu dolu geçiyor. Özgün ve pazarlanabilir modeller/motifler ortaya çıkarıyoruz.  Çağdaş tasarımlarla geleneksel motiflere, tarihi ve mitolojik yorumların da eklenmesiyle tasarım ürünler ortaya çıkıyor. Atölyeden Samandağ “İpek Kız- İpek Oğlan” sembol bebekleri çıkıyor.

Tarım, Kadın, Sanat - 9. BÖLÜM – Mitolojik Yöremiz Samandağ

Samandağ Sembolü İpek Kız İpek Oğlan

Tarım, Kadın, Sanat - 9. BÖLÜM – Mitolojik Yöremiz Samandağ

KONSEPT, Yaşam Çiçeği-Samandağ Müzesi

Hatay, Samandağ

Hatayımızın İlçesi Samandağımız; Türkiye’nin en eski yerleşim merkezlerinden biri. M.Ö XVII. yüzyılın sonlarına kadar Mısır hakimiyetinde kalmış, bu tarihten itibaren sırasıyla Hitit, Asur, Babil, Pers ve Makedonların egemenliği altına girmiş.  M.Ö 300 yılında Makedon kralı Büyük İskender’in ölümünden sonra imparatorluğu paylaşan kumandanlardan 1.Selefkos Nikator tarafından Musa dağı eteklerinde, deniz kıyısına uzanan alanda Antakya’nın bir Liman kenti olarak kurulmuş. İlk adı Seleucia - Pieria.  Bu tarihlerde yalnız Antakya’nın değil, Mezopotamya’ya uzanan alanın liman görevini yerine getiren planlı bir kent olmuş. 

M.Ö 64 yılında Roma imparatorluğuna katılmış. 395 yılında Roma İmparatorluğunun ikiye bölünmesinden sonra Bizans / Doğu Roma sınırları içerisinde kalmış. 340,394,396,458 ,526 ve 528 yıllarında büyük depremlerle harap olmuş.  613 yılında Sasanilerin, 628 yılında da tekrar Bizans hakimiyetine girmiş. 638 yılında İslam hakimiyetine girmiş. Sonra sırasıyla, Emeviler, Abbasiler, Tolunoğulları, İhşidilerin ve Hamdanoğulları hakimiyetinde kalmış, 969 yılında tekrar Bizans hakimiyetine geçmiş.

İlçe,1084 yılından itibaren Selçuklular ve Memlüklülerin, 1516 -1918 yılları arasında   300 yıl boyunca Osmanlı hakimiyetinde kalmış.  1918 – 1939 yılları arasında Fransız işgali altında kalan bölge, 1939’da Türkiye Cumhuriyeti yönetimine Hatay’la birlikte katılmış.  Atatürk’ümüzü minnetle anıyoruz. 1940- 1948 yılları arasında Süveydiye adıyla Antakya’ya bağlı bir bucak iken; 11 Haziran 1947 tarih ve 507 sayılı Kanunla SAMANDAĞ ismi ile ilçenin kuruluşu kabul edilmiş, 1948’de Samandağ İlçe statüsüne kavuşmuş. İlçe adını, kuzey doğusundaki St. Simon (Sem’an) dağından almış.

(ALINTI)

Bu kadar çok kültürel miras nasıl harmanlanmıştır sizce? Böyle bir yemek kültürü ahenk doku ve lezzet çıkar Samandağ’dan. Lezzet ve kültürel miras yaşayarak bir ahenk olmuş.

…Ve kadınları mahir üretken elleri lezzetli.

İpek bölgenin somut olmayan kültürel mirası. Kadınlarımız çok kararlılar yaşatmaya. Belediye Başkanı ve eşi çok destekler.  Yakında ipek tasarım ürünlerle donanacağız.

Ama Kutsal dağlar zeytin dolu.

Bu zeytin nedir?

Zeytin ne değil ki? Bir araştırma yapmaya çalıştım size. Benim de büyülendiğim bir bitki. Kutsal zeytin ağacı.  Nasıl anlatılabilir? Derlemeye çalıştığım bilgilerden çok azı:

ZEYTİN

Zeytin ve Hatay neden sorusu için bu kadim bilgilerin insanlığa yeniden hatırlatılması gerekebilir. Bir zamanlar Şamdan Halep’ten Anadolu’ya Akdeniz boyunca yayıldığı söylenen bir bitkidir.

“Olea prima omnium arborum est..”

 "Refahın ve bolluğun sembolü zeytin."-Eski Ahit

"...ve insanlık zeytinle yeniden doğar." Nuh Tufanı 

(İbranice: Sefer Shoftim ספר שופטים) ilk olarak İbranice yazılmış bir İncil kitabıdır. Tanah’da ve Hıristiyanların Eski Ahit’in içinde yer alır.)

"Ağaçların Kralı" 

"Tanrıça İSİS'in meyvesi..."-Eski Mısır da zeytinin saygınlığının zirvesi

Tarım, Kadın, Sanat - 9. BÖLÜM – Mitolojik Yöremiz Samandağ

Çanak çömlek: Siyah figürlü amfora.

(Herakles'i alan Pholos: Solda sağda Pholos, sol omzunun üzerinden büyük bir dal taşıyor, oradan bir tavşan ve ön ayaklarından bağlanmış bir tilki ve gagasıyla bağlanmış bir kuş asılı; elini, karşısına çıkan Herakles'in elinin üzerine koyuyor. Herakles sakallı, kısa işlemeli chiton, kılıç ve sadak…British Museum

https://www.britishmuseum.org/collection/object/G_1837-0609-42

Bugün Batı dillerinin tamamında değişik söyleyişleri olan OİL kelimesi, eski Yunanca’da zeytin ağacı anlamına gelen ‘’Eleia’’kelimesinden türemiş.  Zeytin yetiştiriciliğinin ilk insanlarla birlikte başladığı kabul edilmiş. “Zeytin bütün ağaçların ilkidir” denilmekteymiş. Zeytinin insanlık tarihindeki önemine tüm kutsal kitaplarda, yaratılış ve kuruluş efsanelerinde yer verilmekteymiş. Klasik mitolojide her tanrıya belirli bir ağaç atfedilir.  Bu anlatılanlar incelendiğinde anlam yüklü oldukları görülür.  Karşılık gelen ağacın tanrının kimliği ile yakın ilişkili olduğu görülebilir.

Zeytin ağacının insanlık tarihinde ne kadar önemlidir? Bunu anlayabilmek için 40 bin yıl öncesine bakılması gerekir.   Santorini Adası’nda yapılan arkeolojik çalışmalarda zeytin ağacından izler elde edilir. Santorini’de 40 bin yıllık zeytin yaprağı fosillerine ulaşılır. Aynı zamanda Kuzey Afrika’nın Sahra Bölgesi’nde de MÖ 12 bin civarında zeytin ağacı izleri görülür. İlk zeytin nasıl işlendi ve ne zaman yapıldı bilinmiyor.

Mitoloji Zeytin ağacı için neler söyler?

  • Zeus- Meşe Ağacı
  • Poseidon- Dişbudak Ağacı
  • Hades- Mersin Ağacı
  • Hera—Elma Ağacı, Armut ağacı,  ve Söğüt Ağacı
  • Apollo—Defne Ağacı, Palmiye Ağacı, Zeytin Ağacı, Demirhindi Ağacı
  • Dıonysos- Asma, İncir Ağacı, Sarmaşık, Çam Ağacı
  • Persephone- Kavak söğüt
  • Athena- Zeytin Ağacı
  • ‘’Dendroloji’’(Ağaçlar bilgisi) böyle açıklamış.

Yunan mitolojisi, karakteristik olarak efsanelerle ve zeytin ağaçlarından bahseder. Belki de en dikkate değer olanı, zeytin ağacının ilk olarak nasıl yaratıldığını ve Atina'nın adını nasıl aldığını açıklayandır. Hem Bilgelik Tanrıçası Athena hem de Deniz Tanrısı Poseidon, Attika'da (Yunanistan'ın tarihi bölgesi) yeni inşa edilen bir şehrin koruyucusu olmak için gönüllü oldular. Şehrin kralı Cecrops, her ikisinin de şehre bir hediye sunacağı bir yarışmaya katılmalarını önerdi.
 
Şehir daha sonra, armağanı vatandaşlar tarafından en değerli, faydalı ve ilahi olarak değerlendirilen tanrı veya tanrıçanın adını alacaktı. Poseidon tridentini kaldırdı ve bir kayaya çarparak, deniz gücü armağanını simgeleyen bir tuzlu su kaynağı yarattı. Athena mızrağıyla bir kayaya vurdu ve bereket ve barışı simgeleyen bir sunu olan zeytin ağacını çıkardı. Vatandaşlar Athena'nın armağanını seçti ve sonsuza dek kendi adını taşıyan şehrin hamisi oldu.
Zeytin ağaçlarının ilk belgelenmiş dikimi, MÖ 3500 civarında Girit adasındaki Minos uygarlığı sırasında gerçekleşmiş olabilir. Zeytin ağacına ilk belgelenmiş referansların kökeni de Yunancadır. Saray yöneticileri tarafından tutulan listeler ve envanterler olarak hizmet veren Miken kil tabletleri, yağ üretiminin miktarlarını katalogladı. Bu tür bulgular Antik Yunan ekonomisinde zeytinyağının önemini göstermektedir.

Zeytin ağaçları, nüfus artışı ve artışı için gerekli bir ihtiyaç olan kesintisiz bir gıda ve zeytinyağı arzı sunuyordu. Bu da yerleşik uygarlıkların zenginliğini ve geleceğini güvence altına aldı. Aslında zeytin ağacı kültürü, çağlar boyunca Akdeniz imparatorluklarının ve diğer gelişmiş uygarlıkların yükselişi ve çöküşüyle ​​yakından bağlantılı olmuştur.
https://www.olives.life/the-olive-tree-in-greek-mythology/

Tarım, Kadın, Sanat - 9. BÖLÜM – Mitolojik Yöremiz Samandağ


Bilgelik Tanrıçası Athena hem de Deniz Tanrısı Poseidon Yarışma Sahnesi
https://www.olives.life/the-olive-tree-in-greek-mythology/

Anadolu’da

Zeytinyağı: Antik Çağ’lardan beri bilinen tek yenilenebilir enerji kaynağıdır. Arkeolojik kanıtlar ve eski edebi metinler, Antik Çağ’ların farklı endüstrilerinde zeytinyağının kullanılmasını doğrulamaktadır. Koku üretiminde, kozmetik ilaçlarında, yün dokuma işleminde, eritme ve döküm işlemlerinin son aşamasında yakıt olarak kullanılmaktadır.

Ülkemizde zengin tarihsel geçmişi ile kandillerde, yemeklerde, sabunculukta, şifa kaynağı olarak yaygın şekilde kullanmış olan zeytin ve zeytinyağı Anadolu'nun kültürel zenginlikleri arasında özel bir yere sahiptir. Aslında, zeytin kültüründe, Anadolu coğrafya olarak hep vardır.

‘’ Assos Antik Kenti kazılarında başta gladyatörler olmak üzere antik dönemin sporcuları tarafından vücutlarındaki yağ ve kirleri kazımak için kullandıkları bronz strigilisler bulundu.

Çanakkale'nin Ayvacık ilçesine bağlı Behramkale köyü sınırları içinde yer alan Assos Antik Kenti'nde, dönemin sporcuları tarafından güneşten korunmak amacıyla vücutlarına sürdükleri zeytinyağını temizlemek için kullanılan yaklaşık 2 bin yıllık bronz strigilisler bulundu.

"Antik çağda atletlerin antrenmandan veya yarışmalardan önce vücutlarına sürdükleri yağları temizlemek için kullandıkları kazıma aleti" olarak tanımlanan, demir ya da bronzdan yapılan strigilisler, şekil olarak yarım ayı andırıyor.’’

Zeytinyağın Anadolu’da yemeklerde kullanılır. Her derde deva bir ilaç gibidir.  Güzellik ve Kozmetik unsur olarak da yer aldığı gibi vazgeçilmez bir yaşam unsurudur.

O (Allah) ki, Gök'ten su indirdi. Onunla, her şeyin bitkisini bitirdik ve ondan bir yeşillik çıkardık. Biz ondan kümelenmiş taneler; hurma ağacının tomurcuğundan sarkmış salkımlar, birbirine benzeyen-benzemeyen üzümler, zeytinler ve nardan bahçeler çıkarıyoruz. O olgunlaşıp ürünlerini verdiği zaman, ona bakın! Muhakkak bunda, iman eden bir kavim için ayetler(deliller) vardır.[EN'AM(6)/99]

O (Allah) ki yükseltilmiş (asmalı) ve yükseltilmemiş (asmasız) bahçeler; hurmalar, ürünü(yemişi) farklı ekinler, zeytinler ve benzeyen-benzemeyen narlar inşa etti. O ürününü verdiği zaman, ürününden yiyin ve hasad günü hakkını verin. İsraf etmeyin, muhakkak O, israf edenleri sevmez.
[EN'AM(6)/141]

Onunla(suyla), sizin için ekinler, zeytinler, hurmalıklar, üzümler ve ürünlerin her türlüsünden bitirir. Muhakkak bunda, tefekkür eden bir kavim için, ayetler vardır.
[NAHL(16)/11]

Sema'dan ölçüyle su indirdik. Onu, yeryüzünde iskan ettik. Muhakkak biz, onu (suyu) gidermeye de kadiriz.Onunla, sizin için üzümden, hurmadan bahçeler inşa ettik. Orada, birçok ürünler vardır ve ondan yersiniz.Tur-i Sina'dan çıkan bir ağaç vardır. O (ağaç), yiyecek olanlar için, katık (zeytin yağı) verir.
[MÜ'MİNUN(23)/18-20]

Allah, 'Göklerin-Arz'ın (Evrenin) 'Nuru'dur. 'Allah'ın Nuru'nun misali, 'Oyuk' içinde bulunan bir 'Lamba' gibidir. Lamba, bir sırça içerisindedir ve sırça, sanki 'incimsi bir yıldız'dır (nötron yıldızı gibi). O (Lamba) ki, ne doğuda, ne de batıda bulunmayan, mübarek bir zeytin ağacından yakılır. Neredeyse, ateş dokunmasa da, onun yağı, 'ışık' verir. (Bu), Nur üzeri Nur'dur. Allah, kimi dilerse, onu Kendi Nuru'na doğrultur. Allah, insanlar için misaller verir. Allah, her şeyin Âlimi'dir.
[NUR(24)/35]

Zeytin, İncir, Hurma, Üzüm ve Nar…Zeytinyağı; Allah'ın bütün kutsal kitaplarında anılır.Tevrat ve İncil de Zeytin kelimesi 140 kez geçer,Kuran-ı Kerim de Zeytin kelimesi 4 Surede 6 kez geçer. (Tin Suresi, Nur suresi, En’am suresi, Nahl Suresi)

Kudüs’ün doğusunda kalan “Zeytinlik Dağı” da üç semavi din olan Musevilik, Hıristiyanlık ve Müslümanlık için kutsal sayılır.Hıristiyanlık açısından zeytin dalı taşıyan güvercin, ölenlerin ruhlarını gagasıyla Allah’a taşıyan bir vasıta olarak yorumlanır. Pavlos’un Romalılara mektubunda İsa Zeytin Ağacını bir benzetme aracı olarak kullanmıştır. “…Eğer kök kutsalsa dallar da kutsaldır. Ama iyi cins zeytin ağacının kimi dalları budandıysa ve sen yabani bir zeytinken onların arasına aşılanıp, onlarla birlikte ağacın yaşam sağlayan özüne ortak oldunsa sakın önceki dallara karşı böbürlenme!


Sen yabanıl zeytin ağacından kesilip doğaya aykırı olarak iyi cins zeytin ağacına aşılandınsa, iyi cins ağaçtan budanan dallar ne denli kolaylıkla kendi ağaçlarına aşılanacaklardır! (Romalılara mektup 11:16-24)

Kudüs’te Zeytindağı’nın batı eteklerinde bulunan Cetsımani adında bir zeytinlik vardır. Burası Hz. İsa’nın sıkça uğradığı Kidron vadisinin yakınlarındadır. Suyu gür akan çeşmeleri, geniş ve güzel yolları olan bu bahçede tarihi 8 zeytin ağacı bulunmaktadır ve bölge halkı bu ağaçların Mesih döneminden kaldığına inanırlar. Zahitler bu ağaçlardan topladıkları zeytinlerin çekirdeklerini ipe dizerek tespih yaparlar. Bir inanışa göre Hz. İsa Romalı askerlere bu zeytinlikte yakalanmıştır. Pek çok insan sıkıntıya düştüğünde Cetsımani’ye sığınarak dua eder ve burada huzur bulacağına inanır.

Sanatta zeytin ağacı ve Vincent Van Gogh

Tarım, Kadın, Sanat - 9. BÖLÜM – Mitolojik Yöremiz Samandağ

Vincent Van Gogh,Olive Trees, Zeytin Ağaçları,1889, Yağlıboya Canvas, 73.6x92.7 cm

Tarım, Kadın, Sanat - 9. BÖLÜM – Mitolojik Yöremiz Samandağ

Vincent Van Gogh Zeytin Ağaçları,1889, Yağlıboya, Canvas,92x72.5 cm, Museum of Modern Art, New York

Zeytin Ağaçları, Provence, Fransa

‘’ Gün ışığının ve gökyüzünün etkisi zeytin ağaçlarında sonsuz sayıda konu olduğu anlamına gelir. Kendim için yapraklarda gökyüzünün tonlarıyla değişen zıt etkileri ararım. Zaman zaman, ağaç solgun çiçeklerini ve büyük mavi sineklerini, zümrüt meyve böcekleri ve ağustosböceklerinin çok sayıda uçtuğu zaman, her şey saf maviye daldırılır. Sonra, bronzlaştırıcı yapraklar daha olgun tonlar aldıkça, gökyüzü parlak ve yeşil ve turuncu çizgilerle kaplanır ve sonra tekrar, sonbahara doğru, yapraklar olgun bir incirin rengine benzer menekşe tonları alır ve bu menekşe etkisi açık limonun soluk halesi içindeki büyük, beyazlatan güneşin kontrastıyla kendini en iyi şekilde gösterir. Bazende, bir duştan sonra, tüm gökyüzünü gümüşi gri-yeşillere mükemmel bir değer ve renk veren pembe ve turuncu görüyordum. Bunların arasında meyveleri toplayan pembe kadınlar da vardı.’’

Van Gogh Provence'ın temsilcisi olan zeytin ağaçlarını hem "zor ve zorlayıcı" buldu. Kardeşi Theo'ya "(zeytin ağaçlarını) yakalamak için uğraştığını" yazdı. Bunlar eski gümüş, bazen içlerinde daha mavi, bazen yeşilimsi, bronz, sarı, pembe, menekşe tonlarında turuncu olan bir toprak üzerinde solmuş beyaz. ... çok zor." "Zeytinlik hışırtısının içinde çok gizli bir şey olduğunu ve son derece eski olduğunu buldu. Bizim için onu boyamaya cesaret edemeyecek ya da hayal edebilecek kadar güzel." Vincent…

Zeytin ağaçları büyük sanatçıyı ustalığına kışkırtan bir estetiğe sahiptir. İlham verici enerji dolu, yaşamı ve ışığı topraktan gökyüzüne taşır. Aynı zamanda güneşi toprağa taşır. Tıpkı kozmozdaki kutsal dönüşüm gibi…

Tarım, Kadın, Sanat - 9. BÖLÜM – Mitolojik Yöremiz Samandağ

FAO Samandağ Kırsal Kalkınma Kadın Kooperatifi Eğitim Atölyesi, Temsilcisi Atiye Sönmez Erdoğdu, Ünal Örnek, Yasemin Öztürk, Kooperatif Üyeleri

Tarım, Kadın, Sanat - 9. BÖLÜM – Mitolojik Yöremiz Samandağ

Samandağ Kırsal Kalkınma Kadın Kooperatifi İpek Atölyesi Ürünleri, Songül Abacı, Ünal örnek, Yasemin Öztürk

Tarım, Kadın, Sanat - 9. BÖLÜM – Mitolojik Yöremiz Samandağ

Samandağ kırsal kalkınma Kadın Kooperatifi Atölye çalışmamızdan anlar.

Tarım, Kadın, Sanat - 9. BÖLÜM – Mitolojik Yöremiz Samandağ

Hatay Samandağ Gurme Köy FAO ekibi. E. Civcir, Ünal Örnek, Yasemin Öztürk,  Mehmet Bostancı, Gurme Köy Vakıflı Köyünün Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı, Berç Kartun, Bedros Kehyaoğlu, Atiye Sönmez Erdoğdu Samandağ Tarımsal kalkınma Kooperatifi Temsilcisi (Kurucu)

Tarım, Kadın, Sanat - 9. BÖLÜM – Mitolojik Yöremiz Samandağ

FAO Marka ve Tasarım Ürün Geliştirme Atölyesi Çalışmaları-Samandağ Kırsal Kalkınma ve Kadın Kooperatifi

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Esma Civcir -


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Gıda Hattı Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gıda Hattı hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gıda Hattı editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gıda Hattı değil haberi geçen ajanstır.

02

Atiye Sönmez Erdoğdu - Ne güzel bilgiler... Bir Samandağ'lı olarak İlk defa duyduğum çok şey öğrendim. İlçemizi, zeytinimizi sayenizde daha iyi tanıdık. Çok çok teşekkür ediyoruz. Emeğinize, güzel yüreğinize sağlık Esma hocam... Yazınızı gruplarımızda paylaşarak ilçemiz hakkında bilgileri artıracağız... İyi ki varsınız ❤️

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 11 Ekim 10:22
01

Seda -

MÜTHİŞ BİR ÇALIŞMA… VE MÜTHİŞ BİR YAZI OLMUŞ GERÇEKTEN?????

OLAĞANÜSTÜ BİR BİLGİ VE DERLİ TOPLU Ve ESTETİK VE SANATÇI BAKIŞIYLA DA BUNLARI KALEME ALIŞ VE BİZLERE AKTARIŞ??????

ÇOK ÇOK KITLUYORUM ??

SEDA YILMAZ

Aile ve Evlilik Terapisti

&

AÇEV Ankara Temsilcisi

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 11 Ekim 08:50