Romatoid artrit hastalarında beslenme tedavisi nasıl yapılır?

Romatoid Artriti olan hastalarda görülen birçok etki, kişinin beslenme durumunu da olumsuz etkilemekte, beslenmeyle ilişkili sorunlara yol açmaktadır. Peki Romatoid artrit hastaları nasıl beslenmeli?

Romatoid artrit nedir?

Romatoid artrit, birçok eklemi aynı anda tutabilen, eklemlerde şişlik ve hassasiyete neden olup kronik ilerleyen sistemik iltihabi bir otoimmün hastalıktır.

Bireylerin yaşamlarını önemli ölçüde olumsuz etkileyerek erken ölüm ve ağır engellilik durumlarına neden olmaktadır. Romatoid artrit, her 100.000'de 20-50 kişide rastlanan ve özellikle 40 yaş üzeri kadınlarda görülen kompleks bir hastalıktır.

Kadınlarda erkeklere göre daha fazla görülmekte ve nedeni tam olarak açıklanamamaktadır. Romatoid artrit her yaşta başlayabilmekte fakat en çok 20–50 yaş grubunda görülmektedir.

Ülkemizde yapılan bir çalışmada 20 yaş üzeri bireylerde Romatoid Artrit’in (RA) görülme sıklığı 1000 kişide 5 kişi olarak bulunmuştur. Yapılan çalışmalar sonucunda hastalığın birçok faktöre bağlı olarak ortaya çıkabileceği belirtilmiştir. Genetik, hormonal ve çevresel faktörler hastalığın oluşumunda etkili bulunmuştur.

Kimler risk altında?

Romatoid artrit (RA) hastalarının birinci dereceden akrabalarındaki romatoid faktör (RF) serolojik olarak pozitif çıkmakta ve belirgin bir artış göstermektedir. Bu durum genetik faktörlerin hastalık üzerinde büyük bir etkisinin olduğunu göstermektedir. Romatoid faktör pozitifliği hastalık riskini artırmaktadır.

Cinsiyet farklılığının temel nedeni bilinmemekle birlikte kadınlar erkeklere oranla 2 ile 4 kat daha fazla risk altındadır.

Çocuk sahibi olmamak RA için risk faktörü olarak gösterilmiştir. Çocuk sahibi olmayan kadınların, doğum yapmış kadınlara göre dört kat daha fazla risk taşıdıkları saptanmıştır.

İleri yaş RA için risk faktörü olarak sayılmaktadır.

Sigara kullanan kişiler daha fazla hastalık riski taşımaktadır. Bunun nedeni sigaranın romatoid faktör üretimini artırmasıdır.

Tanı nasıl konulmaktadır?

Romatoid artritli hastaların değerlendirilmesinde ayrıntılı öykü ve fiziksel muayene çok önemlidir. Sinsi başlayan bir hastalık olmakla beraber, hastaların %50-70’inde birkaç hafta veya ay içerisinde yavaş yavaş bulgular görülmeye başlamaktadır. RA tanısı klinik olarak doktor gözetiminde konulmaktadır.

Tanı kriterleri arasında, eklem içi ve çevresinde 1 saat süren sabah sertliğinin devam etmesi, en az üç eklem bölgesinde yumuşak doku şişliği, el bileği eklemlerinde artrit görülmesi, serumda yüksek romatoid faktör seviyeleri, vücudun eklem bölgelerinde eş zamanlı tutulum ve nodüllerin bulunması yer almaktadır. Bu bulgulardan en az 4 tanesinin olması ve en az 6 hafta süre ile devam etmesi tanı konulması için yeterlidir.

Romatoid artritli hastalarda diyet tedavisine yönelik yaklaşımlar

Diyet tedavisinin ilaç tedavisine göre daha ucuz olması, yan etkisinin bulunmaması ve kendi kendine uygulanabilmesi gibi önemli avantajları bulunmaktadır. Bu nedenle hastalığın semptomlarını azaltmaya yönelik farklı diyet çeşitleri denenmiştir. Romatoid artritte en sık uygulanan diyet çeşitleri arasında:

  • Vejetaryen ve Açlık Diyetleri
  • Akdeniz Diyeti
  • Eliminasyon Diyeti

yer almaktadır.

Akdeniz Diyeti

Akdeniz diyeti temel yağ kaynağı zeytinyağı olan yeşil yapraklı sebzeler, meyveler, tam tahıllar, baklagillerin yüksek miktarda; yumurta, süt ürünleri, balık ve kümes hayvanlarının orta düzeyde; kırmızı et ve ürünlerinin az sıklıkta tüketilmesini öneren bir diyet modeli olarak tanımlanmaktadır.

Akdeniz diyeti romatoid artrit üzerindeki olumlu etkilerini, taze sebze ve meyvelerdeki antioksidan vitaminler, balıktaki iltihaplanmayı önleyen omega-3 çoklu doymamış yağ asitleri ile zeytinyağındaki oleik asit, E vitamini ve karotenler gibi antioksidan içeriği sayesinde göstermektedir.

Akdeniz diyeti, yüksek miktarda antioksidan bileşen içermesinin yanı sıra, doymamış yağ asitleri ve diyet lifinden oldukça zengindir. Diyet, antioksidan içeriğiyle vücuttaki iltihaplanmayı baskılayarak eklem ağrılarını azaltmaktadır.

Romatoid artrit hastaları düşük antioksidan kapasitesine sahiptirler. Akdeniz diyetini yaşam tarzı haline getirmiş hastaların vücutlarında antioksidan kapasitelerin arttığı böylece inflamasyonun azaldığı ve fiziksel fonksiyonların iyileştiği gösterilmiştir. Bu diyeti uygulayan akdeniz toplumlarında ise romatoid artrit prevalansının düşük olduğu çalışmalarda saptanmıştır.

Bu bireyler okyanus balıklarını fazla tüketmekte ve tedaviye destek amaçlı balık yağını da diyetlerine eklemektedirler. Balıklardaki omega-3 yağ asitlerinin bu hastalarda sabah tutukluğunu, hassas eklem sayısını ve şişmiş eklem sayısını azalttığı gösterilmiştir. Zeytinyağı tüketiminin yüksek olduğu Yunanistan’da ise romatoid artrit sıklığının az olduğu belirtilmiştir.

Vejetaryen ve Açlık Diyetleri

Romatoid artrit hastalarının bazıları ağrının azalması için vejetaryen diyetleri uygulamakta ya da bazı zamanlarda aç kalmayı denemektedirler. Özellikle vejetaryen diyetinin hastalık üzerinde olumlu etkileri olduğuna inanmaktadırlar.

Fakat bu konuda net bir kanıt yoktur. Vegan diyeti hayvansal ürünleri içermeyip düşük miktarda kolesterol içerirler. Tam taneli tahıllar, tohum, fındık ve kurubaklagiller diyetin temelini oluşturmaktadır.

Yapılan çalışmalarda fermente ve filizlenmiş gıdalardan oluşan vegan diyetini uygulayan Finlandiya’lı romatoid artrit hastalarının diyetlerinde anlamlı düzeyde yüksek antioksidan seviyeleri saptanmıştır. Bu nedenle vegan ve vejetaryen diyetlerinin bu hastalarda iltihaplanmayı baskılayarak semptomları azalttığı düşünülmektedir.

Açlık diyetleri

Açlık diyetleri, enerji içeriklerinin sınırlılığından dolayı sadece kısa bir süre yapılabilmekte ve normal beslenmeye geçişten sonra artrit semptomları yeniden görülmektedir. Yapılan bir çalışmada, hastalar 10 gün yarı aç bırakılmış daha sonra tekrar normal beslenmelerine geçme aşamasında semptomların artmasına neden olacak gıdalar belirlenip diyetten çıkarılmıştır.

Bu fazdan sonra hastalar 3,5 hafta vegan diyeti ve ardından da lakto-ovo vejetaryen diyeti uygulamışlardır. Çalışma sonucunda romatoid artritli hastaların eklemlerinde sabah tutukluğunun azaldığı ve kavrama güçlerinde iyileşmeler olduğu görülmüştür. Bu etkiler 12 hafta boyunca belirgin bir şekilde devam etmiştir.

Romatoid artrit hastalarında sınırlı düzeyde sebze ve meyve suyu tüketilen açlık diyetlerinde bağırsak geçirgenliği azalmakta ve semptomları kötüleştiren besinlerin alımı önlenmektedir. Ancak açlıktan sonra günlük diyetlerine dönen hastaların bağırsak gerçirgenliğinin artıp, artrit semptomlarının tekrarladığı bildirilmiştir.

Eliminasyon Diyeti

Romatoid artrit hastalarında eliminasyon diyetleri, önerilen bir ya da daha fazla yiyeceğin diyetten çıkarıldığı diğer bir tedavi alternatifidir. Eliminasyon diyeti, hastalığın patogenezinde besin antijenlerinin rol oynadığına ve elimine edilen besinden sonra hastalığın semptomlarında iyileşmenin gözlenmesi temeline dayanmaktadır.

Eliminasyon diyetlerinde 2, 3 ya da 4 hafta boyunca hastanın sürekli olarak tükettiği gıdaları diyetten çıkartarak semptomlardaki iyileşme gözlemlenmektedir. Elimine edilen gıdalar daha sonra diyete teker teker saf haliyle yeniden eklenmekte ve semptomlar üzerine etkileri yakından takip edilmektedir.

Romatoid artrit ve diyet araştırmalarının önemli bir kısmı yiyeceklerin hastalığın iyileştirilmesi ya da kötüleşmesine sebep olabilecek alerjik etkileri üzerine yoğunlaşmıştır. Yapılan bir çalışmada, yüksek miktarda peynir tüketimi olan bireylerin diyetlerinden peynir çıkartıldığında tam bir iyileşme görülmüş.

Ancak peynir tüketimine yeniden başlanıldığında semptomların yeniden başladığı bildirilmiştir. Aynı durum mısır için de incelenmiş ve mısır diyetten çıkarıldığında hastalığın semptomlarında iyileşme görülmüştür. Diyete yeniden eklenmesi halinde ise kötüleşme görüldüğü bildirilmiştir.

Semptomları kötü etkileyen yiyecekler genelde kırmızı et, baharat, unlu yiyecekler, turunçgiller, çikolata ve alkol olarak bilinmektedir. Alerjen besinlerin diyetten çıkarılmasında en iyi yanıtı 25-40 yaşları arasındaki genç kadın hastalar vermiştir.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Selahattin Dönmez -


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Gıda Hattı Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gıda Hattı hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gıda Hattı editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gıda Hattı değil haberi geçen ajanstır.