Kedilerin yeteneklerini keşfetme çabaları, kısa sürede çok sayıda fotoğraf çekme olanağı veren kronofotografinin icadıyla hızlandı. 1894 yılında Fransız bilim insanı Étienne-Jules Marey, saniyede 12 kare çekebilen bir makine kullanarak, bir kedinin sırtüstü pozisyondan ustalıklar dönerek mükemmel bir şekilde yere düştüğünü gösteren bir dizi fotoğraf çekti ve bunları yayınladı.
1950'lerde insanlar parabolik uçuşu keşfetti. Parabolik uçuş, özel bir uçuş yörüngesi boyunca düşen, özel olarak tasarlanmış uçaklar kullanarak sıfır yerçekimi koşullarını simüle etme olarak tanımlanabilir. Bununla birlikte, ilginç bir fikir ortaya atıldı. Yerçekiminin az olduğu ortam nedeniyle, yukarı ve aşağı arasındaki farkı ayırt edemeyen bir kedinin ayakları üzerine inme becerisi nasıl değişirdi?
İşte ABD Hava Kuvvetleri Havacılık ve Uzay Tıbbi Araştırma Laboratuvarı'ndaki parlak beyinler bunu bulmaya karar verdi.
Parabolik uçuş gerçek bir mikro yerçekimi değildir. Ancak mikro yerçekimi etkisinin kısa bir deneyimidir. Tıpkı bir asansördeki hızlı bir inişin kendinizi daha hafif hissetmenize neden olması gibi, bir uçaktaki yolcular da yüksek bir irtifadan daha alçak bir irtifaya hızla inerken “ağırlıksızlık” hissini yaşar. Bu oldukça kafa karıştırıcı bir deneyimdir.
İlk deneyler bir Convair C-131 Samaritan uçağında gerçekleştirildi ve video ile kayda alındı.
İzlemesi oldukça ilginç. Videonun anlatımında kedilerin “ağırlıksız ortamda otomatik refleks hareketlerinin neredeyse tamamen kaybolduğu” söyleniyor. Durum tam olarak böyle değil. Kediler yönlerini şaşırmış gibi görünseler de nereye düşeceklerini anlamaya çalışırken vücutlarını döndürüp çevirebiliyor.
Deneyler aslında neden yapıldı?
Bu deneyler devam ettirildi. 1957 yılında The Journal of Aviation Medicine dergisinde yayınlanan bir makale, T-33 ve F-94 uçaklarında parabolik uçuşlar yapan sekiz kedi yavrusuyla yapılan deneylerin sonuçlarını aktarıyor. ABD Hava Kuvvetleri'nden Siegfried Gerathewohl ve Herbert Stallings, deneyin amacını “Sadece kendi merakımızı gidermek için değil, aynı zamanda ağırlıksızlık sırasında otolit organının rolünü açıklığa kavuşturmak için” sözleriyle aktardı.
Tüm bu ilginç çalışmalar, bilim insanlarının kedileri anlamasına yardımcı oldu. 1969 yılında Stanford Üniversitesi'nde Mekanikçi olan Thomas Kane ve MP Scher, International Journal of Solids and Structures dergisinde yayınlanan çalışmalarında, düşen bir kedinin hareketini, düşerken kendilerini hızla düzeltmek için birbirlerine göre bükülen iki silindir olarak tanımladı.
İnsanları da ilgilendiren sonuçlar
Araştırmanın insanları ilgilendiren sonuçları da var. Aynı iki bilim insanı 1969 yılında NASA için, serbest düşüş sırasında insan vücudunun hareketini ve yönelimini daha iyi anlamak için matematiksel modeller kullanan bir belge de yazdı. Şimdi bile astronotlar mikro yerçekiminde dönebilmeleri için vücutlarını kedi gibi bükmek üzere eğitiliyor.
Yorum yazarak Gıda Hattı Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gıda Hattı hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gıda Hattı editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gıda Hattı değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Gıda Hattı Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gıda Hattı hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gıda Hattı editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gıda Hattı değil haberi geçen ajanstır.