Üçüz doğum sayıları neden azaldı? Bilim insanları, bu gizemi çözdü

ABD'de üçüz doğumların ilginç bir yükselişi ve düşüş hikayesi var. Günümüzde bu dalgalanma, dengeye gelmiş gibi görünüyor. Peki burada neler oldu?

Üçüz doğum sayıları neden azaldı? Bilim insanları, bu gizemi çözdü
Haber albümü için resme tıklayın

1980’li yıllarda ABD’de doğan üçüzlerin sayısı hızla yükseldi. Bu sayı, sadece yirmi yılda 5 kat arttı. Ancak bu zirveden sonra, tek bir hamilelikte birden fazla çocuk doğurma oranı keskin bir şekilde düştü.

ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC) tarafından hazırlanan yeni bir rapora göre, üçüz ve daha yüksek dereceli doğumların sayısı 1998 ile 2023 yılları arasında yaklaşık %65 oranında düştü. Aynı zamanda, dördüz ve daha yüksek sayıdaki doğumlar da %80 oranında azaldı.

Amerika'nın 30 yıldır hızla düşen genel doğum oranının aksine, çoklu doğumlardaki bu eşzamanlı düşüş olumlu bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Bu, doğurganlık tedavilerindeki hızlı ilerlemelerin ve insanların çocuk sahibi olmayı seçtikleri yaşın artmasının bir sonucu.

Her şey tüp bebek uygulamasıyla başladı

İlk tüp bebek (IVF), 1978 yılında tüp bebek yöntemiyle dünyaya geldi. Başarı oranlarının düşük olduğu 80'li ve 90'lı yıllarda, gebelik olasılığını arttırmak için döllenmiş birkaç yumurtanın transfer edilmesi birçok ülkede rutin bir uygulama haline geldi.

Böylece, preeklampsi, gestasyonel diyabet, doğum sonrası kanama ve düşük doğum ağırlığı gibi hem anne hem de yavru için daha büyük ölüm ve hastalık riskleri taşıyan çoğul gebelik oranlarında dramatik bir artış başladı. Üçüzlerin normalden erken doğması ise neredeyse kesindi.

1997 yılında yapılan bir çalışmada, IVF sırasında üç embriyonun transfer edilmesiyle üçüz bebek sahibi olma ihtimali yaklaşık %7,5 olarak hesaplanmış ve bu oran o dönemde araştırmacılar tarafından “kabul edilemeyecek kadar yüksek” olarak değerlendirilmişti.

Üçüz doğum sayıları neden azaldı? Bilim insanları, bu gizemi çözdü

Yalnızca bir veya iki embriyo transfer edilmesi bu tür olumsuz sonuçları önler. Bu nedenle 2000'li yılların başında Amerikan Üreme Tıbbı Derneği (ASRM) 35 yaşın altındaki hastalarda ikiden fazla embriyo transfer edilmemesini tavsiye etmişti. Amaçları dördüzleri azaltmak ve üçüzleri IVF uygulamalarının %2'sinin altında sınırlamaktı.

ABD'de tek bir IVF döngüsünde transfer edilebilecek embriyo sayısını sınırlayan ulusal bir yasa yok. Ancak yardımcı üreme teknolojisi (ART) ülkedeki tüm tıbbi uygulamalar arasında en fazla kurala tabi olanlardan biridir. Çoğu sağlayıcı federal yönergeleri ve eyalet kurallarını takip eder.

İngiltere’den alınan veriler, dondurulmuş embriyoların kullanıldığı ortalama IVF gebelik oranının 1990'larda %7 iken, 2021'de %36'ya çıktığını ve bunun da çoklu transferler için risk-fayda denklemini etkilediğini gösteriyor. 1998 ve 2011 yılları arasında yapılan çalışmalar, ABD'de IVF sırasında üç veya daha fazla embriyo transferinde % 70'lik bir azalma olduğunu gösteriyor.

Yeni CDC raporuna göre 2009'dan itibaren ABD'de üçüz veya daha fazla sayıda çoklu doğumlarda %52'lik bir düşüş yaşandı. ABD'de IVF'ye en fazla erişimi olan Beyaz kadınlar arasında üçüz veya daha yüksek sıralı doğum oranı aynı dönemde %62 oranında azaldı.

2020 itibariyle, ABD'deki embriyo transferlerinin %80'inden fazlası sadece bir embriyo içeriyor. Bu sayıyı daha da artırmak için ASRM'deki araştırmacılar, ABD'deki sigorta kapsamının doğurganlık sorunlarını da kapsayacak şekilde genişletilmesini tavsiye ediyor. Bir kişi birden fazla IVF prosedürünü karşılayamıyorsa, hastalar ve sağlayıcılar, ilgili riskleri artırsa dahi hamilelik şanslarını artırmak için birden fazla embriyo transfer etmeyi düşünebilir.

Buraya tıklayarak CDC Raporu’na ulaşabilirsiniz.

19 Kas 2024 - 17:00 - Bilim


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Gıda Hattı Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gıda Hattı hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gıda Hattı editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gıda Hattı değil haberi geçen ajanstır.