Kolombiya'nın Cali kentinde düzenlenen Birleşmiş Milletler Biyolojik Çeşitlilik Konferansı (COP16) sona ererken, biyoçeşitlilik ve gıda güvensizliğinin birbiriyle yakından bağlantılı olduğu giderek daha açık bir şekilde ortaya çıkıyor. Dünyanın biyolojik zenginliği yediğimiz gıdalar için neden bu kadar önemli?
Biyoçeşitlilik gıda için neden bu kadar önemli?
Avrupa Rejeneratif Tarım İttifakı (EARA) rejeneratif tarımsal gıda sistemleri politika sorumlusu Simon Kraemer ise FoodNavigator'a yaptığı açıklamada, “İnorganik olanı organik olana dönüştüren en küçük mikroorganizmadan, yeryüzündeki en büyük karasal biyom olan otlaklarda ekosistem işleyişini geliştiren en büyük geviş getiren hayvanlara kadar uzanan gıda zinciri olmadan insan gıdası olmaz.
Yerli gıda sistemleri binlerce yıldır biyokültürel çeşitliliğin artması için ekosistemleri korudu. Tarım, saban kullanımı ve bitki ve hayvan yetiştiriciliğinin ayrılmasıyla sömürücü hale geldiğinden beri, biyoçeşitlilik son 2000 yıldır geriliyor” dedi.
Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) kıdemli politika danışmanı Tom Stuart FoodNavigator'a verdiği demeçte, “Toprak sağlığı biyoçeşitlilikten büyük ölçüde etkilenir ve bu da bitkilerin büyüme şeklini etkiler. Toprak cansız bir maddeden çok daha fazlasıdır; canlılarla ya da organizmalarla dolu karmaşık bir ekosistemdir. Bu organizmalar toprağın etkili bir şekilde işlemesine yardımcı olur, besin maddelerini bitkiler için kullanılabilir hale getirir, kök büyümesini destekleyen yapılar oluşturur ve hem kuru havalarda nemi korumak hem de şiddetli yağmur sırasında sel baskınlarını önlemek için su akışını düzenler.
Doğa aynı zamanda tozlaşma, haşere kontrolü ve atık ayrıştırma gibi temel ekosistem hizmetleri de sağlar. Biyoçeşitlilik azaldığında, bu hizmetler de azalır ve güvendiğimiz gıdaların yetiştirilmesi zorlaşır” dedi.
Biyoçeşitliliğin azalması gıda güvencesini nasıl etkiler?
EARA'dan Kraemer, biyoçeşitlilik olmadan üretimin daha kırılgan, mahsul hastalıklarının daha yaygın ve gıdanın daha az besleyici olacağını söyledi.
WWF'den Stuart, kötü toprak sağlığının gıda sistemini açık ve önemli şekillerde etkilediğini söyledi, “Toprak kaybı ve bozulması uzun vadeli gıda üretimi için önemli riskler oluşturuyor ve bazı durumlarda tarlalar zaten verimsiz. Boşa giden turba sorunu buna bir örnek. İngiltere 2024 yılında, kayıtların tutulmaya başlandığı 1983 yılından bu yana ekilebilir ürünlerde en düşük ikinci verimi gördü. Bu, büyük ölçüde selden kaynaklanıyor.
İklim değişikliğine adapte olmuş, daha dirençli ve daha iyi yapılandırılmış topraklar bu aşırı yağışların etkisini azaltabilirdi. Ciddi vakalarda, yerel tozlayıcı popülasyonlarının çökmesi bazı Çinli yetiştiricileri kiraz ağaçlarını elle tozlamaya zorladı” dedi.
Gıda üretimi biyoçeşitlilik kaybını nasıl etkiler?
Paradoksal olarak, biyolojik çeşitlilik gıda üretimi için gerekli olsa da, WWF Stuart, biyoçeşitlilik kaybında da önemli bir suçlu olduğunu öne sürüyor. Stuart, “Pestisit kullanımı hem hedef hem de hedef olmayan bitkileri, mantarları ve hayvanları doğrudan etkiler. Aşırı sürme ve aşırı stoklama hayvancılık, toprak bozulmasına büyük katkıda bulunur, ekin arazisindeki toprak organik maddesinin azalması olduğu gibi. Çünkü büyük ölçüde hayvan gübrelerinden sentetik gübrelere kaydık ”dedi.
Yorum yazarak Gıda Hattı Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gıda Hattı hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gıda Hattı editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gıda Hattı değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Gıda Hattı Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gıda Hattı hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gıda Hattı editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gıda Hattı değil haberi geçen ajanstır.